Balayı İçin Az Bilinen Tropik Adalar

Yaz sezonu açılmışken, dünya evine girmek isteyen pek çok çift de kır düğünü ve benzeri konseptlerde yaz düğünleri yapmaya başladılar elbette! Balayı planlamaları da buna mutabık olarak devam ediyor. Bakıldığında, balayı planlaması için Tatil Dükkanı Blog, sizlere pek çok yazısında yardımcı oldu ve bundan mutluluk duyuyor. Bu yazımızda ise, tropik ada keşfetmek isteyenler için harika önerilerimiz olacak. İnsanları, yaşayışları, havası ve kültürü ile bu adalar hakkında pek çok şey söylenebilir; ancak gidip görmek, elbette en keyiflisidir. Hazırsanız, başlayalım!

Tayland’ın cennet adası olarak bilinen Koh Samui, son dönemin popüler adalarından bir tanesi olmasına rağmen, ziyaretçilerinin pek az olduğu sakin bir yerleşim yeri. Mu Ko Samui ada grubuna bağlı bir ada olarak Koh Samui’de, kendi kendini yöneten bir düzen mevcut ve buraya her yıl 1.5 milyondan fazla ziyaretçi geliyor.

Ang Thong Ulusal Deniz Parkı, Büyük Buda tapınağı gibi görmeniz gereken pek çok kültür hazinesi bulunan Koh Samui’nin, tertemiz bir sahili ve denizi mevcut. Dört mevsim, palmiyeli sahillerinde ılık rüzgarı teninizde hissedebileceğiniz bu adada, gerek atmosfer gerekse kültür; bu adanın ölmeden önce görmeniz gereken yerlerden biri olmasını sağlıyor.

Orta Amerika’da bulunan, oldukça ilginç yapısı ile dikkat çeken adalardan bir tanesi de, Saint Vincent ve Grenadinler. Aslen büyükçe bir ülke olan ve 1979 yılında bağımsızlığını ilan eden bu ada, tüm zamanların en iyi filmlerinden Karayip Korsanları serisinin çekildiği yer de aynı zamanda. Bu yönüyle, son dönemde turist akınına uğrayan Saint Vincent ve Grenadinler’in harika bir manzarası, haşmetli yanardağları ve muhteşem sahilleri mevcut.

Tropikal bahçelerinde bolca gezebileceğiniz, doğa yürüşlerine ve kamplara katılabileceğiniz, sıradandan uzak ancak doğaya epey yakın bir balayı tatili geçirmek isterseniz, tavsiyemiz kesinlikle Saint Vincent ve Grenadinler olacaktır.

Okyanusya’da konumlanmış adalardan biri olan Vanuatu da, balayı için sıradan olandan uzak seçeneklerinizden. Tropikal iklimin hakim olduğu bu ada, aslen bir Cumhuriyet ve yönetim tamamen bağımsız. İngilizce ve Fransızca dillerinin konuşulduğu bu adada, doğal yapılar kesinlikle görmeniz gereken unsurlar olarak biliniyorlar; çünkü burada doğa, kendi haline bırakılmış ve müdahale edilmemiş. Örneğin, mavi delik adı verilen su birikintileri; Vanuatu’da bolca bulunuyor.

Aktif yanardağları, gelenekselden kopmayan bolca etkinliği ve muhteşem dalış merkezleri bulunan, okyanusu tabiri caizse arşınlayabileceğiniz Vanuatu, berrak okyanus sularının ve beyaz kumlu sahillerin bulunduğu, otantik bir ortamı sizlere vadediyor.

Afrika’da konumlanmış ada gruplarından biri olan Komorolar, yaşam standartları düşük denilse de aslında son dönemde yaptığı turizm faaliyetleri ile refah konuma gelebilmiş merkezlerden. Vanilyadan parfüm esanslarına kadar, pek çok ürünü ülkelere dağıtan ada gruplarından biri olarak Komorolar, aynı amanda “Ay Adaları” olarak da biliniyorlar.

Masalsı bir manzara ile sahillerinde bolca dinlenebileceğiniz, etkinliklerinde eğlenip gülebileceğiniz ve Komora kültürünü tadabileceğiniz bu adada, kesinlikle sıradışı bir yılbaşı geçirmek hayal değil. Ek olarak, bu adanın akşamları ve sahilde okyanus ile gökyüzünü bağdaştıran ufuk noktası, kesinlikle görülmeli.

Okyanusya’da bulunan Kiribati de, sıradışı bir balayı geçirmek isteyenlere tavsiye edebileceğimiz adalardan. Havası sürekli sıcak ve nemli olan bu ada, aslında muhteşem bir doğal güzelliği içerisinde barındırıyor ancak ziyaretçi sayısı oldukça az. Güvenli tropik adalardan Kiribati’ye özellikle sörfçüler ve dalgıçlar gitmekteler, zira Pasifik’te görülmesi gereken çok şey, yaşanması gereken çok macera var.

Güleryüzlü, samimi insanları ile bu ada, size otantik bir yaşam deneyimi sunuyor. Siz de, ilginç adaları keşfetmek ve buralarda birkaç gün kalmak istiyorsanız, önerimiz kesinlikle sessiz ve sakin duruşu ile Kiribati olacaktır. Ek olarak, buraya her mevsim gidilebileceğini de belirtelim, zira hava oldukça güzel.

Tuvalu’da gün batımı, Tuvalu’da kültür ve daha pek çok şey; görmeniz ve deneyimlemeniz gerekenler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Dönem dönem fırtınalı günler geçirse de, ılıman havası ile her mevsim gidilebilecek tropikal adalardan Tuvalu, dünyanın en az ziyaret edilen adalarından. Senede yalnızca 2000 kadar ziyaretçi, buraya geliyor.

Yerel halkın dostça tavırları, ihtişamlı denizi, insanların kültürünü ve geleneklerini hala yaşatıyor olması, Tuvalu’ya gitmek adına en önemli sebeplerden. Zaman kavramını unutturan ve bir süreliğine sizi bambaşka bir ütopyaya götüren bu adayı, muhakkak ziyaret edin.

250 Adadan meydana gelen bir Cumhuriyet olan Palau da, Okyanusya’nın ada ülkelerinden bir tanesi. Kuş bakışı görüntülerde, fotoğraflarda; sonsuz maviliğin ortasında doyasıya bir yeşil görürseniz, bilin ki orası Palau’dur. Doğal bir cennet olan ve henüz pek az kişi tarafından keşfedilmiş bu adada, 21 binden fazla yerli yaşıyor. Kültürlerini ve geleneklerini hala koruyan bu yerliler, samimi ve içten tavırları ile sizleri evinizde hissettirebiliyorlar.