Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılında verimli topraklar üzerine kurulmuş olan Elazığ şehrinin tarihi için eski yerleşim noktası olan Harput’un tarihi olan antik dönemler işaret edilmektedir. Su kaynaklarının bolluğu ve ovalarının bereketli oluşu yaşanılabilirliği yüksek kılmıştır. Anadolu’daki en eski yaşam bölgelerinden biri olup, burada yapılmış olan arkeolojik çalışmalar sonucunda M.Ö. 10 bin yılına ait eserler elde edilmiştir.
Uzun süre Harput adını taşıyan şehir, Sultan Abdülaziz’in fermanıyla Ma’mûrat-ül-Aziz adını alırken, zor söylenmesi üzerine halk arasında Elaziz denmeye başlanmıştır. Cumhuriyet’in ilanıyla beraber Atatürk tarafından Elazığ ismi veriliştir. İl toplamda 11 ilçeye sahip olup her biri en az Harput kadar eski tarihlere uzanır. Özellikle sınırları içinde bulundurduğu göl ve nehirleri ile oldukça meşhurdur. Bu da alabalık yetiştiriciliği için epey bir ön ayak olmuştur.
Türkiye’nin mühim barajlarından biri olan Keban, Hazar Gölü ve doğanın bir armağanı olan Buzluk Mağarası’da burada yer alıyor. Eğer keşif yapmayı seviyorsanız Elazığ sizde merak uyandıracak! Bunun için de en iyi mevsimin ilkbahar ve sonbahar ayları olduğunu söyleyebiliriz. Normalde bölgeye karasal iklim hakimdir ancak barajın yapımıyla birlikte Akdeniz iklimi etkileri de görülmeye başlanmıştır. Bu sebeple sıcaklıklar Doğu Anadolu Bölgesi’ne nazaran üst seviyededir. Kış aylarında ise yağış olduğu için gezi için elverişli olmayacaktır.