Ardahan

Nasıl kurulduğuna dair kesin bilgilerin yer almadığı bilinen Ardahan için yapılan birtakım araştırmalar neticesinde M.Ö. 9. yüzyılda Urartu Devleti’nin hakim olduğu öğrenilmiştir. Peşinden Medler ve Persler sonrasında ise Ermenistan İmparatorluğu gelmiştir. M.S. 1. yüzyılda Roma ve Part İmparatorluğu’nun arasındaki çekişmeli mücadelede her iki tarafında toprakları el ettiği, 3. Yüzyıldan sonra ise Sansaniler, Bizanslılar ve Arapların eline geçtiği bilinmektedir.

Türkmenlerin gelmesiyle 11. yüzyılda Gürcüler topraklar üzerinde söz hakkına sahip oldular. Moğollar, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safeviler derken 16. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na geçen Ardahan uzun bir dönem Çıldır eyaletine bağlı kalmıştır. Ruslar tarafından çok kez istila edilmiş olsa da, I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle bölgeden çekildiler.
Ermeni ve Gürcülerin temizlenmesinin ardından bölge Türklerin oldu.

Kars iline bağlı bir şehirken 1992 yılında il olarak kabul görmüştür. 1992 senesinde il olarak resmiyet kazanmış olup aynı zamanda en küçük şehir olma niteliğine sahiptir. Her ne kadar yaşaması zor olsa da, senelerdir çalışıp üreten insanların yaşamlarını sürdüğü vefa kokan bir yer olarak akıllara kazınıyor.

Türkiye’nin coğrafi yönünden zorlu olan Ardahan şehri, soğukluğu ile nam salmış durumda olsa da bu şehre bir şans vermenizi öneriyoruz. Kış aylarında donan Kula Nehri sayesinde devasa ve doğal bir buz pateni meydana geliveriyor. Hal böyle olunca da atlı kızaklar eşliğinde dolaşmak için harika bir ortam yarattığı ise aşikar. Bu da insanda hayatında çok az deneyimleyebileceği bir anı bırakıyor.

Gösterilecek bir içerik yok